باب:
من قال إن
الإيمان هو
العمل .-لقول
الله تعالى:
{وتلك الجنة
التي
أورثتموها بما
كنتم تعملون}
/الزخرف: 72/.
18.Bu, Yaptıklarınıza Karşılık Olarak Mirasçı Kılındığınız
Cennettir [Zuhruf 72] Ayeti Sebebiyle İman Ameldir" Görüşünde Olanlar
وقال
عدة من أهل
العلم في قوله
تعالى: {فوربك
لنسألهم
أجمعين عما
كانوا يعملون}
/الحجر: 93/: عن قول:
لا إله إلا
الله، وقال:
{لمثل هذا
فليعمل العاملون}
/الصافات: 61/.
Bazı ilim ehli "Rabbine andolsun ki onların hepsini
yapmakta olduklarından sorguya çekeceğiz [Hicr 92] ayetinde kasdedilenin
"la ilahe illallah" olduğunu söylemişlerdir. Allah Teala şöyle
buyurmuştur: "Amel edenler bunun misli için amel etsinler.[Saffat 61]
حدثنا
أحمد بن يونس
وموسى بن إسماعيل
قالا: حدثنا
إبراهيم بن
سعد قال:
حدثنا ابن
شهاب، عن سعيد
بن المسيب، عن
أبي هريرة: أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم سئل أي
العمل أفضل؟
فقال: (إيمان
بالله
ورسوله). قيل:
ثم ماذا؟ قال:
(الجهاد في
سبيل الله).
قيل: ثم ماذا؟
قال: (حج مبرور).
[-26-] Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallahu aleyhi ve
sellem)`e: "Amelin hangisi efdaldir?" diye sordular. "Allaha ve
Resûlüne îman." buyurdu. "Ondan sonra hangisi?" dediler.
"Allah yolunda Cihad." buyurdu. "Ondan sonra da hangisi?"
diye sordular. "Makbûl (olmuş içine günah riya karışmamış) Hac."
cevabını verdi.
Tekrar: 1519.
AÇIKLAMA: Konu başlığında (en üstte Zuhruf 72 de) yer
alan ilk ayetteki "yaptıklarınıza karşılık olarak" ifadesi "iman
etmenize karşılık olarak" anlamına gelmektedir.
İkinci ayette (Hicr 92 de)geçen "yapmakta
olduklarınızdan" ifadesi, Buharî'nin nakline göre dile özgü amellerdir.
Üçüncü ayette (Saffat 61 de) geçen "amel edenler bunun
misli için amel etsinler" İfadesi genel kapsamlıdır.
Hadise gelince; en faziletli amelin ne olduğu sorusuna
"Allah'a iman" şeklinde cevap verilmesi (kalple) inanmak ve (dille)
söylemenin de ameller kapsamına dahil olduğunu göstermektedir. Şu
söylenebilir: "Sonra" ifadesi, bu ifadenin öncesi ve sonrasındaki
kelimelerin birbirinden farklı olduğunu ve önce zikredilenin sonra
zikredilenden rütbece önde olduğunu gösterir. Buna şu şekilde cevap verilir:
Burada imandan kasdedilen tasdik etmektir ki bu, İmanın hakikat anlamıdır. Daha
Önce geçtiği gibi iman, bedenî ameller için de kullanılabilir. Çünkü bedenî
ameller imanın tamamlayıcılarındandır.
Şu sorulabilir: Bu ayetle, "Hiçbiriniz cennete amelî ite
giremez" hadisini nasıl birleştirebiliriz?
Bunun cevabı şudur: Hadiste olmayacağı belirtilen şey, kabul edilmemiş
mücerret amelle cennete girmektir. Ayette yer alan ise, kabul edilen amelle cennete
girmektir. Kabul ise yalnızca Allah'ın rahmeti ile olur. Şu halde cennete
girmek yalnızca Allah'ın rahmeti ile olmaktadır.
"Andolsun onlara soracağız" ayeti hakkında Nevevî
şöyle demiştir; Bütün amellerinden yani yükümlülükle ilgili olan bütün
amellerinden sorguya çekeceğiz. Burada geçen sorguyu yalnızca tevhid İle
sınırlamak, delilsiz iddiada bulunmaktır. Ben (İbni Hacer) derim ki: Ayette
"Onların yaptıklarına üzülme. Müminlere merhamet kanadını indir"
ifadesinden "Onların hepsini" bölümüne kadar kafirlerden bahsedildiği
için bu ayette sorguyu tevhid ile sınırlayanlar açısından delil bulunmaktadır.
Bu ayetin kapsamına Müslüman da kafir de girmektedir. Çünkü kafirlerin, tevhid
dışındaki amellerin aksine, Allah'ın birliğini kabul etmekle yükümlü
kılındıkları konusunda görüş ayrılığı yoktur. Diğer ameller hakkında ise görüş
ayrılığı söz konusudur. Kafirlerin diğer amellerle yükümlü olduğunu kabul
edenler, onların bütün amellerden sorgulanacağını söylemektedir. Onların diğer
amellerle yükümlü olmadığı görüşünü kabul edenler ise, onların yalnızca
Allah'ın birliğini kabul etmekten sorgulanacağını söylemektedirler. Allah'ın
birliği konusunda sorguya çekilecekleri konusunda ise görüş birliği vardır.
Bunun misli için..." ifadesinden "büyük kurtuluş"
kasdedilmektedir.
Amel edenler...amel etsinler" ifadesinde "dünya için
amel edenler asıl bunun için amel etsinler" denilmektedir.
Mebrur hac" kabul edilen hacdır. Diğer bir görüşe göre
içine günah karışmayan hacdır. Başka bir görüşe göre; içinde riya (gösteriş)
bulunmayan hacdır.
Hadisten
Çıkarılan Sonuçlar
Nevevî şöyle demiştir: Bu hadiste cihad imandan sonra
zikredilmiştir. Ebû Zer hadisinde ise
hac zikredilmemiş, köle azadından bahsedilmiştir. İbn Mesud hadisinde önce
namaz, sonra ana-babaya iyilik, sonra da cihad zikredilmiştir. Daha önce geçen
hadiste, kişinin elinden ve dilinden selamette olması zikredilmiştir. Alimler
de şöyle demiştir: Bu konuda cevapların farklı olması, durumların ve
muhatapların ihtiyaçlarının farklı olmasındandır. Ayrıca Hz. Peygamber soru
soranın ve dinleyenlerin bildikleri değil, bilmediklerini zikretmiştir. Şu da
söylenebilir: Burada "en hayırlı amer sözü ile "en hayırlı amellerden
biri" anlamı kasdedilmektedir. Nitekim "falanca, insanların en
akıllısıdır" sözü ile "İnsanların en akılhlarındandır" anlamı
kasdedilir. "Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olandır"
hadisi de böyledir. Malumdur ki kişi sadece ailesine karşı hayırlı olmakla
insanların en hayırlısı olmaz.
Şu sorulabilir: Cihad, İslamm rükünleri (beş şartı) arasında yer
almadığı halde, niçin İslam'ın şartlarından olan hacdan önce zikredilmiştir?
Bunun cevabı şudur: Çoğunlukla haccın yaran hac yapanla sınırlı
olduğu halde, cihadın yararı başkaları hakkında da geçerli olabilir. Bu hadis,
cihadın farz-ı ayn olduğu dönemde söylenmişde olabilir. Çünkü cihadın farz-ı
ayn olması tekrar tekrar gerçekleşen bir durumdur. Bu sebeple hacdan daha
önemli olduğun için önce söylenmiştir.